Freitag, 23. April 2010

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Cocuk Bayrami





Atatürk diyor ki:
"Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir."




23 Nisan
Ulusal Egemenlik ve
Cocuk Bayraminiz kutlu olsun.

Dienstag, 20. April 2010

Hayat Dersi

ÖLEN DİŞİSİNE KALP MASAJI YAPTI

İNSANLARIN ALACAĞI ÇOK DERS VAR.! Cadde ortasında otomobil çarpan dişisini hayata döndürmek için kalp masajı yapıp saatlerce başında nöbet tutan sokak kedisi, görenleri hayrete düşürdü. Ön patileriyle dişinin kalbinin bulunduğu yere yumuşak ritimle sürekli dokunan sokak kedisi, bu işlemi aralıklarla 2 saat boyunca sürdürdü. Park etmiş iki otomobilin ortasında yaşanan bu durumu fark eden mahalleliler yardım etmek istedi, fakat kedi buna izin vermedi. İşte o ilginç anlar.

Düsündürücü

Büyük Iskender, Aristo' ya bir mektup yazar ve ''Zaptettigim topraklardaki insanlari tahakkümüm altinda tutabilmek için neler yapmaliyim '' diye görüsünü sorar.

1- ülkenin ileri gelen insanlarini sürgüne mi göndereyim?
2- ülkenin ileri gelen insanlarini hapse mi atayim?
3- ülkenin ileri gelen insanlarini kiliçtan mi geçireyim?

Aristo' nun cevabi :
1- sürgünde toplanip sana karsi bas kaldirirlar,
2- hapishaneler militan yuvasi olur, kontrolden çikar,
3- onlardan sonraki kusak intikam hirsiyla büyür, tahtini sallar.

Çözüm olarak su nasihati verir: ''insanlarin arasina nifak tohumlari ekeceksin, birbirleriyle savasinca hakem olarak kendini kabul ettireceksin, ama anlasmaya giden bütün yollari tikayacaksin.''

Montag, 19. April 2010

Günaydin, iyi haftalar




Günaydin herkese, iyi haftalar,
Herseyin yolunda gidecegi harika bir hafta dileklerimizle.

Güzel bir tango izleyerek haftaya baslamaya ne dersiniz?

Sonntag, 18. April 2010

Müzik Klipleri

Seviyorum Sevmiyorum – Nil Karaibrahimgil



kaç yaprak var bilmiyorum
ben seni kopardım attım
kendimi toparlıyorum
var mı şimdi başka biri?
onu bana benzettin mi?
ne yaparsan o ben olmaz
parçaları sana uymaz

kendimi bunun için mi yorucam ben?
kalbimi bunun için mi kırıcam ben?

hmhm haha hmhm haha hmhmhaha

yok ki senin bir yedeğin
kötü kedi şerafettin!
söyle nasıl kıydın bana?
hem canındım, hem ciğerin

kendimi bulamıyorum
geri alamıyorum
ben her gece rüyalarda
hep sana hak veriyorum

kendimi bunun için mi yorucam ben?
kalbimi bunun için mi kırıcam ben?

hmhm haha hmhm haha hmhmhaha

yok ki senin bir yedeğin

Google'dan haberler

Finalists - Google Model Your Town Competition - YourWorld In 3D

Google - Şehir Modelleme Yarışmasında 5 sehir finale kalmistir.

Finale kalan şehirler:

Barranco (Lima, Peru)
Braunschweig (Niedersachsen, Almanya)
Donostia – San Sebastián (Gipuzkoa, İspanya)
Dursley (Gloucestershire, İngiltere)
West Palm Beach (Florida, ABD)

En iyi modellenmiş şehir için 1 Mayıs’a kadar oy kullanabilirsiniz.



Samstag, 17. April 2010

Cocuklara Dair

Hayatın Ortağı Olmak

Günümüzün 'ergen dünyası'nı, bu dünyada geçerli olan 'ergen kültürü'nü anlamaya çalışıyoruz. Çünkü bu yeni oluşumu anlayamazsak 'günümüz ergenleri' ile erişkinler arasındaki uzaklık daha da artacaktır

Yeni 'ergen kültürü' nün özellikleri içindeki 'hedef seçememe', 'geleceğini planlayamama', 'sorumluluk almak istememe', 'kendini hiçbir şeye zorunlu saymadan çevresini her şeye zorunlu sayma', 'çaba harcamadan elde etmek isteme' gibi özellikleri nasıl açıklamalıyız?

En önemli etkenler arasında 'sahip olma, elde etme ve kullanma' ile, bunları yapabilmek için 'çalışmak ve kazanmak gereği' arasındaki bağı kopartan 'tüketim toplumu ideolojisi' dir. Bu ideoloji, henüz çalışmayan ve kazanmayan gençlere 'kredi kartı' vermekte , 'cep telefonları olması' nın normal olduğunu söylemekte, 'otomobil kullanarak özgürleşme'yi önermektedir. Gençler de bütün bunlar için yıllarca beklemek yerine, bütün bunları sağlamanın anne babalarının görevi olduğunu düşünmekte , bunların 'kendi hakları olduğunu' öne sürmektedirler.

Bizim yaşam kültürümüzün iki özelliği de 'tüketim toplumunun ideolojisi' ile buluşmaktadır. 'Çocukların aşırı korunmasının ailenin görevi olduğu'na ilişkin yaygın tutum ile 'çocuklarla gurur duyma isteği'. Bu iki özellik de çocukların 'yaşam standartları' na ailelerin -kimi zaman- ekonomilerinin üstüne de çıksa destek vermelerini sağlayan bir tutum yaratmaktadır.

Anne babaların şu sözlerini çok sık duyuyoruz:
    - Biz (ya da ben) çocuklarımız için yaşıyoruz.
    - Ne yapıyorsak onlar için yapıyoruz.
    - Biz çok sıkıntı çektik, onlar bu sıkıntıları çekmesin istiyoruz.
    - İlerde hayatın birçok haliyle karşılaşacaklar, bari şimdi mutlu olsunlar.
    - Mutlu bir çocukluk dönemleri olsun.
    - Biz gençliğimizi yaşamadık, onlar doya doya yaşasınlar
    - Bizim yapamadıklarımızı onların yapması bizi memnun ediyor.
    - Her şeyleri var, neden çalışmadıklarını anlayamıyorum.
    - Hiç sıkıntıya gelemiyorlar, istedikleri hemen olsun istiyorlar.
    - Her istediğini yapıyoruz ama o bizim ne istediğimize aldırmıyor bile.
    - Çok iyi çocuktur, ama arkadaşlarına uyuyor.
    - Aklına hiç kötülük getirmez, ne söylense inanır.
    - Böyle giderse nasıl yapacak bilmiyorum

Bu sözlerin hepsi de birbiriyle bağlantılıdır. Bu sözlerin oluşturduğu merdiven basamak basamak çıkılmaktadır. Sonuçta erişilen yer de hiç kimsenin düşünmediği, hiç kimsenin istemediği bir yer olmaktadır. Neden?

Çocuklarımızı hayatımızın ortağı değil, refahımızın ortağı yapıyoruz da ondan.
    - Neden 'hayatlarınızı çocuklarınıza adıyorsunuz?'
    - Neden ''çocuklarınız için yaşıyorsunuz?''
    - Neden çocuklarınıza 'istemedikleri şeyleri vermek için bunca çaba harcıyorsunuz?'
    - Neden çocuklarınıza 'hak etmedikleri şeyleri elde etmeleri' için yükümlülük duyuyorsunuz?
    - Neden çocuklarınıza 'sorumluluk vermiyorsunuz?' Şimdi almıyorlar, çünkü sorumluluk vermekte çok geç kaldınız.
    - Neden çocuklarınızı, 'yaptıkları yanlışlıkların sonuçlarıyla karşılaştırmıyorsunuz?'

Bu durumda,
    - Çocuklar ve gençler 'ailelerin onları her koşulda koruyacağını' biliyor.
    - Çocuklar ve gençler, kendileri hiçbir şey yapmasa da, ailelerin onlar için her şeyi yapacaklarını öğreniyor.
    - Çocuklar ve gençler, geleceklerinin aileleri tarafından hazırlanacağına güveniyor. Onun için de kendine güvenmiyor, sorumluluk almıyor, kendisini hiçbir şey için zorlama gereğini duymuyor. Yapılması gerekenler yapılmaz, yapılmaması gerekenler yapılırsa sonuçlara neden şaşmalı?
Lütfen, biraz düşünür müsünüz?

Erdal ATABEK

(Not: Einstein'nın dediği gibi "Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir".)

Donnerstag, 15. April 2010

Mustafa Kemal ATATÜRK'e Dair



ATATÜRK VE EINSTEİN arkadaşlığı.
CNNTÜRK ekranlarında yayınlanan belgesel, Büyük Önder Atatürk ile dahi, çılgın bilim adamı Einstein arasında geçiyor.
Belgeselde, Atatürk'ün devlet yönetiminde BİLİME ne kadar önem verdiğini izleyeceksiniz.

Mittwoch, 14. April 2010

Canınız mı Sıkılıyor?


Sevdiği kız abi demis

Hayata Dair



Hayatınızı Renklendirmenin Yollari:

- Düzenli ve tutkulu bir ilişki yürütmenin en iyi yolu dönem dönem hiçbir şey yapmamaktır. Kimse birbirine acı vermeden, biraz ilişkiden uzaklaşın.

- Eğer sevgilinizle tartışarak geçirdiğiniz vakit, onunla sorunsuz, mutlu geçirdiğiniz vaktin sadece yedide biri kadar ise, ilişkiniz iyi gidiyor demektir. Eğer sorunlarınızın yüzde altmışı 'çözülemez' türdense meraklanmayın, normalsiniz.

- Televizyonunuzu atın! Saçma gelebilir ama eğer ömrünüzün bir yılını televizyondan uzak geçirirseniz, kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz. Böylece sinemaya, tiyatroya gitmek için de bol vakit bulabilirsiniz.

- Hayatta olup bitenleri takip etmek için dünyanın dört bir yanında çıkan gazeteleri, dergileri internetten okuyun.

- En az beş tane caz albümü alın. İste size küçük öneriler: Miler Davis'in 'Kind of Blum,' John Coltrane'in 'A Lome Suareme' ya da Duke Ellington'in bir albümü.

- Kariyer seçiminizi yaparken 'kapasite'niz kadar sizin için 'uygun' olup olmadığını göz önünde bulundurun. En önemli on kişisel özelliğinizin listesini yapın ve sizin için neyin önemli olduğuna karar verin.

- 'Esnek' olun. Günümüz iş dünyası çok yönlü hizmet verebilen, birçok konuda uzmanlaşmış elemana ihtiyaç duyuyor.

- Arada bir de olsa spontane davranın.

- Güzel bir şey yapın. Zahmetli ama lezzetli bir yemek, sevdiğiniz biri için bir kartpostal, kişisel İnternet sitesi. Bunlar kendinizi iyi hissettirecektir.

- Tutkularınızı paylaşabileceğiniz insanlar bulun. Beraber saatlerce bilgisayar oyunu oynayacağınız, spor yapacağınız, satranç oynayacağınız birileri hayatınızı renklendirecektir.

- Gülün. Gülmek sadece stresinizi yenmenizi sağlamakla kalmaz, kalbinizi de korur. Amerikalı ilim adamları çok gülen insanların kalp hastalıklarına karşı daha dayanıklı olduğunu söylüyor.

- Yeni yılda olumlu düşünme gücünüzü devreye sokun. Her gün, sizi neyin rahatsız ettiğini düşünün ve o konuda çözüm üretmeye çalısın.

- Üstünüzdeki giysiye şöyle bir bakın: Çevrenize nasıl bir mesaj veriyorsunuz? Giysilerinizde ne kadar açık renkler tercih ederseniz başkalarının enerjisini de o kadar itersiniz. Bu yüzden doktorlar beyaz giyer. Koyu renkleri tercih ederseniz, daha fazla enerji çekersiniz üstünüze ve otoriter bir havanız olur; bu yüzden polis üniformaları koyu renktir. Toplum içindeki konumunuza uygun renkte elbiseler giyin; aralara ruhunuzu ortaya çıkaracak renkler katmaktan çekinmeyin.

- Kalp egzersizi yapın: İnsanları sevin!

- Bütün konsantrasyonunuzu beyninizin merkezine, yani gözlerinizin tam ortasına yoğunlaştırın: Ruhun gerçek yuvasına. Bu egzersiz yoga felsefesine göre ruhsal ölümsüzlük anlamına gelen, 'üçüncü öz'ünümü açacaktir.

- Kalori hesaplarını bir kenara bırakın. Eğer kilonuzun fazla olduğuna inanıyorsanız, aşırıya kaçtığınız noktalarda kendinizi tutmaya çalısın.

- Bir meyve sıkma makinesi alın ve uzmanlara kulak vererek haftada üç kez kullanın!

- Saat başı bir bardak su için. Bu sık sık tuvalete gitme ihtiyacına yol açacak olsa da, yarım litre su enerjinize yüzde 20 enerji katar.

- Bu seneyi 'iyi uyuma yılı' seçin: Gün ortasından sonra kafeinli içeceklerden uzak durun, alkol almayın, bedeniniz iflas etmeden yatağa girin.

- Spor yaparken bulunduğunuz ortamın aromalı olmasına özen gösterin. Şaka değil; New York'ta yapılan bir araştırmaya göre, spor yaptığınız ortam nane kokuyorsa enerjiniz artıyor ve daha az zorlanıyorsunuz.

- Egzersiz yapmak istiyorsanız, açık havayı tercih edin diyor uzmanlar.

- Eğer para konusunda eşinizle ortak hareket ediyorsanız, görüşmelere mutlaka birlikte gidin. Çünkü kadınlar can alıcı sorular sorma konusunda erkeklerden daha yetenekli.

(Alinti)

Görmeye Deger



Not kagitlarindan yapilmis güzel bir animasyon




T-Shirt Tasarimi

Eğer t-shirt'leriniz klasik ya da demode geliyorsa tam sizlik bi video, izleyin, sonra alın elinize makası ve kendi t-shirt tasarımınızı kendiniz yapın.

(Yok ben yapamam diyorsanız bize postalayın büyük bir zevkle biz yapalim.) :-)




Sanat öğrencileri Avustralya’da 3,604 bardak kahveyle yapılan Mona Lisa resminin yanında duruyorlar.
3,604 bardak kahvenin her birisine farklı miktarda süt ekleyerek farklı tonlar oluşturulmuş.



Montag, 12. April 2010

Cok özel resimler / Schöne Bilder


Bu baslik altina cok özel resimler gelecek.


Samstag, 10. April 2010

Google Blog Nasil Yapilir? Nasil Yorum Yazilir?


Blog yapmak icin, türkce sitelerden oldukca cok bilgi bulabilirsiniz. Sonucta cok da zor olmayan, biraz arastirilinca, rahatlikla herkesin yapabilecegi sitelerdir Blog'lar.

Burada birebir herseyi aciklamayacagim. Cünkü sizleri tembellestirmek istemiyorum. Sadece bazi ip uclari verecegim. Ondan sonra biraz arastirma ve ilgi ile Blog'larinizi cok rahat yapabileceksiniz.

TOLGAKHAN-BLOG Google'da oldugu icin Google Blog'a agirlik verecegim. Digerlerinde de durum cok farkli degil.

Öncelikle bu sitelere kayit olmak gerekiyor. Blog Ac, Kayit Ol gibi yazilar göreceksiniz. Buradan kayit olduktan sonra, acilan sayfalari incelemeniz gerekiyor. Nereye, ne yazacaginizi kolayca bulabilirsiniz.

Sorulariniz olursa, buraya yazarsaniz, bilgimiz dogrultusunda cevaplamaya calisiriz.

Yorum yazma isine gelince: Öncelikle Blog'lara yorum kabul edilip, edilmedigine Blog sahibi karar veriyor. Yazi altinda, Yorum Yaz, Kommentare yazisi okuyorsak, o Blog'a yorum yazabiliyoruz. Blog sahibi, uygunsuz yorumlari silebilmekte ve tatsiz durumlar olursa, isterse bu bölümü kapatabilmektedir.

Simdi yorum nasil yaziyoruz'a dönelim:

Yorum Yaz - Kommentara yazili yeri tikliyoruz. Gördügümüz bosluga, yazi hakkindaki düsüncelerimizi yaziyoruz.

Daha sonra "Google Mail", "Live Journal", "AIM" gibi, listede gördügümüz sitelere kaydimiz varsa, o bölümü tiklayarak isim ve sifremizi girerek "Kommentar erstellen", ya da "Yorumu Gönder" yazan yeri tiklayarak yazimizi Blog'a gönderebiliyoruz.
Secimler arasinda "Anonym" var ise, yazilarimizi Anonym olarak da gönderme sansina sahibiz. Blog sahibi, bunu listesinden cikartabilir.
Bir cok kisinin tercih ettigi son yöntem ise: Name/URL'i tiklayip, acilan pencereye ismimizi ve E-Mail adresimizi yazarak da yorum yapabiliyoruz.

Evet simdilik bu kadar. Yorumlarinizi ve sorularinizi bekliyoruz. Ilginiz ve okudugunuz icin tesekkür ediyoruz.

Blog Nedir? Nasil Blog Yapilir? Blog Cesitleri:



Blog, teknik bilgi gerektirmeden, kendi istedikleri şeyleri, kendi istedikleri şekilde yazan insanların oluşturdukları, günlüğe benzeyen web siteleridir.


İngilizcedeki "web" ve "log" kelimelerinin birleşmesinden oluşan weblog kavramının zamanla yaygınlaşmış adıdır.

Blog, genellikle güncelden eskiye doğru sıralanmış yazı ve yorumların yayınlandığı, web tabanlı bir yayını belirtir. Çoğunlukla her gönderinin sonunda yazarın adı ve gönderi zamanı belirtilir. Yayıncının seçimine göre okuyucular yazılara yorum yapılabilir. Yorumlar, blog kültürünün çok önemli bir dinamiğidir; bu sayede yazar ve okuyucular arasında iletişim sağlanır. Bunun dışında, geri izleme mekanizmasıyla, belirli bir yazı hakkında yazılan diğer yazıların belirlenebilmesi de mümkündür.

Blogların kullanımı 1999 yılında Blogger'ın bu hizmeti vermeye başlaması ve kısa süre sonra bunu ücretsiz hale getirmesi ile yaygınlaşmıştır. 2003 yılı Şubat ayında Google, Blogger'ı satın aldı ve Google araç çubuğuna, ziyaret edilen sayfanın adresini doğrudan bloga girmeyi sağlayan 'Blog This!' tuşu yerleştirdi. İngilizce bilen çoğu kişi ilk defa bu düğme sayesinde bloglar ile tanışmıştır.

Blogger ile aynı zamanlarda kurulan LiveJournal, sadece belirli kişilerin okumasına izin verilebilen blog sayfaları sağlayarak popüler olmuş bir blog sitesidir. Halen en çok blog yaratılan sistemlerden biri olan LiveJournal, yazdıklarını herkesle paylaşmak istemeyen ve grup bağlarına önem veren kişiler tarafından tercih ediliyor.

Microsoft'un Windows Live Spaces adlı blog sistemi de, MSN üyelerine sunulan Windows Live Messenger hizmetine ilişkilendirilince ciddi bir yayılma göstermiştir. Üyelerin fotoğraf albümü oluşturmasına izin veren sistem, blogların güncellendiği anda paylaşılmasını sağlayan dahili bir yapıya da sahiptir. Daha çok amatör kullanıcılar yönelik bir hizmet olan Windows Live Spaces, görünüş ve yapı olarak değişikliğe pek açık değildir. Ayrıca, Windows Live Messenger daha çok sohbet amacıyla kullanılan bir servis olduğundan, Space'lerde yer alan bloglar da daha çok resim yükleme alanı olarak kullanılmaktadır.

Hızla büyüyen ve ciddi bir akım haline gelen blog dünyasında, İnternetin devlerinden Yahoo! da 2005 yılının Mart ayında kendi blog sistemi Yahoo! 360'ı açtığını ilan etti.

Kullanıcının kendi sunucusuna kurarak çalıştırdığı blog yazılımlarında WordPress liderdir.

”Özgün” blog yazmak başlı başına bir yetenekdir.

Blog türleri:

Kişisel

Bu tür bloglar çok fazla deneyimi olmayan kişilerin bile kullanabileceği ve sayfalarını düzenleyebileceği yapıdadır ve daha çok günlük olarak kullanılırlar. Kişilerin günlük yaşamda yaşadıkları olayları, karşılaştıkları durumları okurlarıyla paylaşmasını sağlar. Bloglarda en fazla rastlanan türdür.

Temasal

Sadece belirli bir alanda yazılan gönderilerin yer aldığı, belirli bir konuda uzman kişilerin yazdığı ve düzenlediği bloglardır. Politika, pazarlama, yemek, internet, ekonomi, tasarım, fotoğraf, programlama dilleri ve benzeri konularda odaklanmış bloglar bulunmaktadır. Türkçe olarak yayınlanan bloglarda en fazla ilgiyi yemek konulu bloglar çekmekte, sayı olarak ise bilgisayar blogları göze çarpmaktadır.

Topluluk

Üyelik sistemine sahip olan ve bu üyelerin yazdıkları gönderilerden meydana gelen bloglardır. Komünite olarak da adlandırılan bu türdeki blogların çoğu kendi sunucularındaki blog yazılımını kullanmaktadır. Tarihsel olarak ise, LiveJournal'da oluşan bir kültür mirasını devam ettirmektedirler..

Şirket

Şirketlerin kendileri ile ilgili haber ve duyurularını daha samimi bir şekilde halka açtıkları bloglar dünyada ve iş hayatında giderek önem kazanmaktadır. Türkiye'de az sayıda olsa da bazı şirketler şirket bloglarını hizmete sunmaya başlamıştır. Aslında yeryüzündeki akım, şirketin doğrudan değil, samimi karakterdeki bazı çalışanların desteklenmesi yoluyla bloglamaktır. Hatta en ünlü şirket bloglarını tutan Microsoft çalışanları, samimiyetlerine inandırmak için arasıra rakip firmaların ürünlerini de övmekte, reklamını yapmaktadır.

Türkçe bloglar

Blog dünyada çok önemsenen ve ciddiye alınan bir kavram olmasına rağmen, Türkiye'de 2005 yılına kadar çok fazla farkedilmiş değildi. Mayıs 2005 tarihinde Google'da Türkçe sayfalarda "blog" kelimesi 65.400 kez yer alırken, Mayıs 2006'da bu sayı 5 milyona yaklaşmış, Mayıs 2008'de ise 10 milyonun üzerine çıkmıştır.

Blogger.com'dan hizmet alan Türkçe blog sayısı 2004-2005 yılları arasında oldukça fazla iken, bugün bu sayı hemen hemen hiç artmamaktadır. Çünkü Türkçe olarak hizmet veren blog barındırma siteleri, üyelerine en az Blogger.com kadar iyi hizmet vermektedir. Türkçe barındırma sitelerinin artması, doğal olarak açılan Türkçe blog sayısını arttırmıştır ve Türkçe konuşan insanların blog kültürüne akın etmesini sağlamıştır.

2005 yılında hizmet vermeyen başlayan Türkçe blog servisi Blogcu.com, 2 sene içinde 300 bin üyesi ile Türkiye'de en çok okunan 13. internet yayını olmuştur. Blogcu dışında başka birçok yerli blog servisi hizmete açılmıştır. Bunların arasında Mynet Blog, Milliyet, Habertürk, Vatan gibi yayın organlarının blog servisleri ve Doğan grubu ortaklığıyla 2006 ortasında yayın hayatına başlayan ve 725 bin blogu, 1 milyon 300 bin üyesi bulunan Azbuz.com da bulunmaktadır.




Bazi Blog adresleri:

Mittwoch, 7. April 2010

TOLGA'nin Duygu ve Düsünceleri


(Lütfen yazilari asagidan yukariya dogru okuyun!)




Evet TOLGA, yeni BLOG'un üzerine duygu ve düsüncelerini alabilir miyiz?
Lütfen Kommentare yazisini tiklayip yorumlarini yaz bakalim.
Begendin mi, nasil olmus, v.s. v.s. Ok?



(Tolga'nin Dogum Günü Kutlamasindan sonraki hali:)

TOLGAKHAN'in DOGUM GÜNÜ - TOLGAKHAN's GEBURTSTAG




8 Nisan TOLGAKHAN'in DOGUM GÜNÜ ve herhalde yasi 30 falan olmustur. Belki 28 de olabilir. Tam bilmiyorum. Belli yastan sonra malum sayilar geri saymaya basliyor. :-)


28 de olsa, 30 da, 35 de, cok da önemli degil, mühim olan, insanin kendisini hissettigi yastir diye düsünüyorum.

Almanya'da yasgününü önceden kutlamak olmuyor. Bunun iyi olmadigina inanilyor. O yüzden TOLGA, bu yaziyi, dogum gününde yani yarin görecek. Eh 1 gün daha beklesin, ne yapalim. Zaten merak da etmiyordur, cünkü böyle birseyden haberi yok. :-)

Eveeet,


DOGUM GÜNÜN KUTLU OLSUN!


HERZLICHEN GLÜCKWUNSCH ZUM GEBURTSTAG!

HAPPY BIRTHDAY!

BON ANNIVERSAIRE

TANTI AUGURI DI BOUN COMPLEANNO!

Поздравляю с днем рождения!

Wszystkiego najlepszego z okazji urodzin!

Chrònia pollá . χρòνια πολλά

Gefeliciteerd met je verjaardag.

feliz cumpleaños

Herzlichen Glückwunsch zum Geburtstag!








HOSGELDINIZ-WILLKOMMEN-WELCOME



TOLGAKHAN-BLOG
'a gelen herkese hosgeldin diyerek blogun ilk yazisini yaziyoruz.


TOLGAKHAN-SITE, TOLGAKHAN-RADYO, TOLGAKHAN-FORUM'dan sonra, neden bir de TOLGAKHAN-BLOG olmasin diyerek TOLGAKHAN-BLOG'u da acmis bulunuyoruz.

Bu blogda özellikle Tolgakhan'in ilgi alanina giren konular paylasilacaktir. Agirlik, kültür ve mizah olsun istiyoruz. Buraya girdigimiz zaman bilgilenelim, bildiklerimizi paylasalim, biraz da gülelim istiyoruz. Siyasetten, sorunlardan uzak bir blog olmasini özel olarak arzu ettik, cünkü bu konulari basta TOLGAKHAN-FORUM olmak üzere, hayatin bir cok alaninda konusuyor, tartisiyoruz.

Yazilara yorumlariniz bizleri cok sevindirecektir. Simdiden tesekkürler.

Görüsmek üzere simdilik hoscakaliniz.

Tolga'ya ulasmak icin:

>>>>> Tolga'nin Sitesi:
>>>>> Tolga'nin Forumu:
>>>>> Tolga'nin Radyosu:
>>>>> Tolga E-Mail: tolgakhan@aol.com